Yılın son yazısında yine bir firma ile yaşamış olduğum ve yeni fark ettiğim bir problemi sizlere aktarmak istedim. Bu sefer hedefimde olan firma Turkcell. Faturalarımı ve yeni Turkcell paketlerini kontrol ettiğimde, firmanın beni her ay en az 5 TL zarara uğrattığını farkettim. Bu nasıl mı oluyor derseniz. Yüzlerce paket neredeyse her ay güncelleniyor. Ya paketler satıştan kaldırılıyor ya da paket içeriğinde yer alan bazı limitler güncelleniyor. Lakin nedense müşterilere bundan haber edilmiyor.
Kategori: Spaksudan
6240
Müşteri desteği konusunun geleceği olarak değerlendirilebilecek yeni bir kavram ortaya atmak istiyorum; ¨Kişisel Müşteri Desteği¨. Bu kavrama gelecekte önem verecek markalar, müşteri sorunlarını çözme konusunda çığır açabilecek bir düzeye gelebilirler.
2 ay önce başlayan ve Samsung Galaxy S7 Edge telefon alma teşebbüsüm ile gelişen bir dizi olaylar dizisini sizlere aktarmak istedim. Daha önceki sizlere yazdığım, hepsiburada ile yaşadığım iade süreci sorunu yazısı, yaşadığım bu sorun dizisinin sadece ilk kısmı idi. İkinci kısmı da maalesef Samsung ile yaşadım. İşte Samsung ile yaşadığım sorunun zaman çizelgeli açıklaması.
Şuana kadar yaklaşık 8-10 cep telefonu değiştirdim ve kullandığım akıllı telefonlarımın neredeyse hepsi ithalatçı garantili ürünlerdi. Ve hiç birinde en ufak bir sorun yaşamadım. Sosyal medyadan takip ettiyseniz hepsiburada.com sitesinden ithalatçı garantili bir telefon aldım ve aldığıma bin pişman ettiler. Bu yüzden yaşadığım bu olayı örnek olması açısından sizlerle paylaşmak istedim.
Yavaş yavaş yenilenme sürecine girdiğim Spaksu Blog'ta tema değişiminden önce bir logo değişimi yapmak istedim ve yukarıdaki logoyu tasarladım. S ile P harfinin birleşiminden oluşan ve içeriğinde kalem ile yazılı kağıtlar barındıran bu tasarım hem beni hem de bir blogu tanımlayacak öğeleri içeriyor. Ve aynı zamanda da minimalistik bir logo olarak öne çıkıyor. Fakat sizden gelecek yorumlar ile bu logoyu daha da geliştirebiliriz. Yorumlarınızı bekliyorum.
Merhaba dostlar uzun zaman oldu yazmayalı değil mi? Kusuruma bakmayın. Yine yeniden devam ediyoruz. Radikal bir karar alarak teknoloji bölümüne artık çok az yazı yazacağım ve yoğunluğu tasarım bölümüne vereceğimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ve en önemlisi ise 6 Haziran'da bu blog 10. yılına girecek. Bunun gururu ve sevinci içerisinde daha minimal bir tasarıma geçmek ve söylediğim gibi tasarım alanına yoğunlaşmak istiyorum. Umarım aradığım temayı bulur ya da yaparım. :) Bu arada paylaşmak istediğim diğer şey ise Windows ortamında yaptığım tasarımlarımı artık yavaş yavaş Mac ortamına geçerek yapmaya devam edeceğim. Velhasıl yeni yazılarımda siz değerli takipçilerim ile görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın. ;) Dipnot : Bu yazı Macbook Pro ile girildi. :)
Firmaların sosyal ortamlarda veya kendi sitelerinde aldığı soruları cevaplamaları konusunda biraz daha çalışmaları gerektiği konusunda sanırım herkes benimle hemfikirdir. Burada soru kelimesinin altını çizdim çünkü bir şeyi merak edersiniz, bir konuda sıkıntınızı iletirsiniz veya önerinizi iletirsiniz ve beklentinizin karşılanmasını beklersiniz. Fakat bir firma var ki beklentisiz yaptığınız yorumlarınıza sorduğunuz soru kadar değer verir. Bahsettiğim firma Yemeksepeti’dir. Bunu arkadaşlarımla konuşurken duymuştum lakin geçen gün kendim yaşadığım için dile getirmek istedim.