Şirketler tarafından kişilerden istenen belgelerde yer alan bilgilerin kişilerden istenen bilgilerden daha fazla bilgiyi barındırması, yine kişilerden istenen bilgi, belge ve diğer verilerin gerçekten gerekli olup olmadığının belirlenmesi, kişiye özel bilgi / veri olarak KVKK'da belirtilmiş özel nitelikli veya nitelikli verilerin ne zaman, nerede, ne gerekçe ile ve kimlerle paylaşılması gerektiği gibi konuların vatandaşlarca bilinmemesi konusunda öneri niteliğinde bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Etiket: kimlik
Bilgi Güvenliği konusunda Türkiye'nin farkındalık derecesi maalesef çok düşük seviyelerde. Daha ilk cümlemden bu değerlendirmeyi yapmak için aceleci davrandığımı düşünebilirsiniz ancak insanlarımız kendi bilgilerini korunma konusunda yeterli bilgiye ve farkındalık seviyesine sahip olmadığını bu yazıyı okuyunca anlayacaksınız. Bu nedenle herhangi bir ifşa haberi veya dedikodusu çıktığı zaman insanımız hemen başkalarını ve/veya kamu kurumları suçluyor. Bu kapsamda bilgileri korumaya çalışan, işleri bu olan insanların suçlanmaları maalesef kaçınılmaz hale geliyor. Bu konuyu biraz daha net anlayabilmek adına senaryolar ile örneklemeler yaparak nacizane açıklamak istiyorum.
Günümüzde siber uzayda "Parola Güvenliği" konusu kurum, kuruluşların ve bireysel kullanıcıların ciddiye alması gereken en önemli meseledir. Bu nedenle gerçek anlamda bu konudaki en temel tedbirleri almamız şarttır. Ama uygulamada maalesef kimse parola güvenliği konusunda uygulanabilirliği çok basit olan kurallara uymuyor ve her yerde sürekli olarak bahsedilen bu basit tedbirleri almıyorlar.
"Amanın! Kimlik bilgilerimiz, adresimiz, ana adımız, baba adımız her bir şeyimiz çalınmış internette yayınlanmış. Ne yapmak lazım nerelere gitmek lazım?" Diye bana bugün birçok kişi sordu. Tek yaptığım şey ise gülmek oldu. Neden mi? İnternet ortamından alış-veriş yaparken T.C. Kimlik numarandan tutup adresine kadar hatta kredi kartına kadar verirsin, lakin ne kadar güvenli olduğunu bilmeden yaparsın. Sonrasında vay efendim kimlik bilgilerim çalındı dersin ya, işte o zaman benim aklım neredeydi kendine sorman lazım.
Bu yıl 20.si düzenlenen Türkiye'de İnternet Konferansları bünyesinde gerçekleştirilen Blog Yazarları Çalıştayına Evren Soyuçok (Evren Günlüğü) tarafından konuşmacı olarak davet edilmiştim. Davetini kabul etmem ve tüm hazırlıları tamamlasam da hava muhalefeti yüzünden katılamadım. Ama Evren sağolsun hazırlandığım konulardaki görüşlerimi çalıştay ziyaretçilerine aktarmış. Yazımda konu başlıkları ile görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim.