Nokia N9 incelemesi – Tasarımsal açıdan değerlendirme

Bir kaç gündür keyifle incelediğim, kullandığım ve oyunlarını zevkle oynadığım N9 telefonu hakkındaki izlenimlerimi sizlere aktarmanın zamanı geldi diyebilirim. Yazının devamında N9’un tasarımsal açıdan incelemesini okuyacaksınız.

Önceki serilere göre özellikle N serisine göre güzel bir iş başaran Nokia, bu telefonla sadece beni değil bu telefonu inceleme şansı bulan herkese iyi bir izlenim bıraktı diyebilirim. Öncelikle N8 kullandığım için daha çok karşılaştırma şeklinde bir inceleme yaptığımı söylemeliyim.

Cihaz tümüyle dokunmatik olarak dizayn edilmiş ve üzerinde (ön kısmında) hiç bir tuş bulunmuyor. Tuş olmaması normalde bir dezavantaj olarak düşünülsede telefonu yazılım olarak ele aldığımızda gerçektende tuş gerektiren bir durumun olmadığını sizde göreceksiniz.

Görüntülü görüşmeye olanak sağlayan ön kamera alışık olduğumuz üst kısmında olmasının aksine sağ alt kısma yerleştirilmiş. Şuan için görüntülü görüşmeyi test edemediğim için bunu neden yaptıkları konusunda bir fikir sahibi değilim. 3.9 inç’lik Amoled ekrana sahip olan telefonumuzun dokunmatiği diğer inceleme fırsatını bulduğum telefonlara göre oldukça başarılı bir dokunmatik kabiliyete sahip. Aynı zamanda dokunmatik ekranın üzerini Gorilla Glass diye adlandırılan çizilmelere karşı koruyucu bir tabaka mevcut. Klasik Nokia logosu yine her zamanki yerinde ön yüzün üst kısmında ortalanmış bir şekilde yer alıyor.

Cihazda tuş olan tek kısım sağ kısma gelelim. Burada sadece üç adet tuş mevcut. İkisi ses açıp kapatmaya yarayan klasik ses tuşları. Ve telefonu açma / kapamaya yarayan bir tuş bulunuyor. Bu açma kapatma tuşu aynı zamanda cihazın tuş kilidinide sağlıyor. Yani bu tuşa yaklaşık 3-4 saniye basılı tuttuğunuzda cihazı açıp kapatabiliyor, tek bastığınızda ise cihazı kilitleyip kilidi açabiliyorsunuz. Hazır yeri gelmişken söyleyim, cihazın tuş kilidi ayarlarında cihaz kilitli olduğu zaman 2 kez ardarda dokunma ile cihazın kilidini devre dışı bırakabileceğiniz bir özellikte mevcut.

Cihazın alt kısmında delikli bir hoparlör mevcut. N8’de yaptığı bir tasarım hatası olan hoparlör hatasını bu telefonda yapmadığı için sevindim. N8’de kameranın yanında olan hoparlör çıkışı herhangi bir şekilde engellendiği zaman cihazdan ses çıkmıyor. Yani cebinize koyduğunuzda ve telefon çaldığında telefonun sesi zor duyuluyor.

Cihazın üst kısmında 3,5mm kulaklık girişi ve iki kapak mevcut. İlk kapakta telefonu bilgisayara bağlayabileceğiniz veya şarj edebileceğiniz mikro-usb çıkışı var. İlk kapağı açmadan ikinci kapağı açamadığınızı da söyleyeyim. İkinci kapağın altında ise, mikroSim girişi var ki bu benim sevmediğim bir nokta olmuş.

Neden mikroSim’i sevmediğime gelirsek. MikroSim dediğimiz normal sim kartından daha küçük olan sim kartlarını telefoncularda kendi sim kartınızı kestirerek yada bazı Operatör bayileride size mikroSim sağlıyabiliyorsunuz. Lakin mikroSim olarak kestirdiğiniz veya temin ettiğiniz mikroSim kartınızı normal sim kartı isteyen bir telefonda kullanmanız zorlaşıyor. Buna özel aparatlar satılıyor ancak bu konuda pek bir bilgi sahibi değilim. Kısacası bu telefonu alacaksanız mikroSim kartınızın olması gerekiyor.

Telefonun arka kısmıda oldukça basit tasarlanmış durumda. Arka kısmının ortasında Nokia logosu, onun üzerinden 8 Mp. Carl Zeiss Tessar merceği ve onun solunda da iki ledli flaşı mevcut.

İşte Nokia N9 bu şekilde ince, zarif ve göze hoş görünen basitlik ile tasarlanmış. Bir sonraki yazı Nokia N9 ve MeeGo işletim sistemi ile ilgili olacak.