Bir Tweet’in Gücü: Sosyal Medya, Sözleşmeler ve Toplumsal Etkileri – SPAKSU™ Blog [fdx-switch-link]

Bir Tweet’in Gücü: Sosyal Medya, Sözleşmeler ve Toplumsal Etkileri

Her ne kadar bazı konularda tasvip etmesem de, Black Mirror dizisini takip edenler bilirler, özellikle bazı bölümlerinde gelecekte yaşanabilecek bazı konuları bize gösterme konusunda başarılı bir altyapıya sahiptir. Dizinin yeni (6) sezonunda ilk bölümünü izleyenler, bir aydınlanma yaşamış gibi tweetler atmaya başlamış. “Evet bu konulara dikkat etmeliyiz, sözleşmeleri imzalarken okumalıyız vs.” şeklinde yazan insanlar mevcut.

Peki biz bu uyarıları yaparken neden dikkate alınmıyoruz, merak ediyorum? Eğer olacakları biliyorsanız, neden bu eylemleri sürdürüyorsunuz? Kendi sorumu cevaplayayım: Aslında bu durumun altında yatan sebep, var olan kanunların, yasal sözleşmeleri kısıtlayıcı nitelikte olmamasıdır. Peki ne demek bu? İmzaladığınız sözleşmeden cayma konusundaki kısıtlayıcı maddeler yeterince iyi değilse siz o sözleşmenin kölesi oluyorsunuz. Ve bu durumdan kurtulma yolunuz kanunlar vasıtası ile tıkanıyor. Kanunların insanların genel ve etik haklarını, imzalı bir sözleşme söz konusu olsa bile koruması gerekiyor.

Her imzaladığınız sözleşme, kişisel yaşamınızı, bilgilerinizi ve verilerinizi tehdit eder bir hale getirebilir, hatta başkalarının kullanımına sunar. Bu duruma karşı herkesin dikkat etmesi şart. Bu aslına bakarsanız bireysel bir suç değil, toplumsal bir suç. Bir grupta eğer on kişi bir sohbet uygulamasını kullanıyorsa ve bunlardan birisi sözleşmeyi okuyup, “Bu koşullara karşıyım” dediğinde, geri kalan dokuz kişi o uygulamayı kullandığı için kendini kısıtlanmış hissediyor. Bu nedenle o onuncu kişi de uygulamayı kullanmak zorunda kalıyor. Bu durum, platformların kullanıcılarına daha fazla seçenek sunmamasının veya veri gizliliği konusunda yetersiz bilgilendirme yapmasının, kullanıcıları belirli uygulamaları kullanmak zorunda bıraktığının göstergesidir. Kaba tabirle bir nevi insanları kendine bağımlı hale getirmek veya köleleştirmektir.

Aynı durum, devletlerin, devleti yönetenlerin ve devlet organlarının twitter üzerinden resmi açıklama yapması durumu için de geçerlidir. Bu durum, twitter’ın devletlerarası iletişimi ve devlet-vatandaş iletişimini monopolize etmesi anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler’in uluslararası kapsamda bu konuya müdahale etmesi ve kendi platformunu oluşturarak, insanların devlet açıklamalarını bir kişinin yönettiği, para kazanan bir şirketten değil, uluslararası yasalara tamamen bağlı bir kurumdan almasını sağlaması gerekiyor. Eğer bir gün Twitter başka biri tarafından satın alınırsa, bu bilgilerin kötü amaçla kullanılmayacağının, kısıtlanmayacağının veya değiştirilmeyeceğinin garantisi kim tarafından verilebilir ki?

Bazı meseleler, bireysel çözüm yöntemlerinin ötesine geçer ve tamamen toplumsal bir çözüm gerektirir. Toplumsal çözümler ise, bireysel fikirlerin geniş kitlelere ulaşmasıyla başlar. Umarım bu fikirlerimiz toplumsal bazı değişimlere öncü olur.

Üstteki yazının kaynağını aslında 17 Haziran 2023’te attığım bir tweet şeklinde gösterebilirim. Ancak twitter sahibi olan Elon Musk’ın 1 Temmuz 2023’te twitter üzerindeki tweetleri kullanıcılara kısıtlı şekilde gösterme kararı ile yazdığım bu yazının amacı bir nevi doğrulanmış oldu.

Bu doğrultuda sadece bir kişinin kararı ile milyonlarca kişinin iletişiminde kısıtlama getirilmiş oldu. Benim Elon Musk’ın gönderdiği tweet’e tepkimi bu tweet ile gösterdim. Peki sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi yorum kısmında veya üstteki tweet’e cevap vererek paylaşabilirsiniz.

1 yorumlar On Bir Tweet’in Gücü: Sosyal Medya, Sözleşmeler ve Toplumsal Etkileri

Bi Yanıt Bırak:

E-posta hesabınız yayınlanmayacak.

© 2006-2023 Tüm hakları Spaksu Markasına aittir.
Bu site ve içeriği, Kullanım Kuralları kapsamında belirtilen koşullar çerçevesinde kullanılmalıdır. Hiçbir şekilde site ve içeriğinin tamamı veya bir bölümü, Kullanım Şartları yerine getirilmeden özel izin alınmadan kopyalanamaz, dağıtılamaz, yeniden yayınlanamaz, çoğaltılamaz veya başka bir ortamda kullanılamaz